TUR SATIŞI KAPANMIŞTIR
NORMANDİYA: TARİH, GASTRONOMİ VE DOĞANIN BULUŞTUĞU COĞRAFYA
 (5 Gece – 6 Gün)

Dünya Tarihinde unutulmaz bir role sahip Normandiya’yı, Kuzeybatı Fransa’nın bu muhteşem bölgesini koşturarak değil, DOYA DOYA gezip yaşamaya ne dersiniz?

Empresyonizm temalı bir geziye çıkmak; anı yaşamak, resimden duygulara geçmek, hissetmek ve yaşamaktır.

Sanat tarihçisi ve arkeolog Dr. Mehmet Kürkçü rehberliğinde, empresyonizmin 150. Yılının kutlandığı bugünlerde özel bir gezide buluşuyoruz.

Bölgenin imajına ve şöhretine yakışır harika bir program hazırladık. Farklı dönemlere ait mimari şaheserlerin yanında, ressamları kendine hayran bırakan muhteşem doğası, kırları, kartpostal güzelliğindeki küçük limanları, köyleri ve dünyaca ünlü mutfağıyla Normandiya bizleri bekliyor.

Sizler de bu deneyimi yaşamak ister misiniz?

İzlenimcilik akımının ünlü ressamlarının izinde, açık hava atölyelerinde ve bahçelerinde dolaşacağız. Muhteşem eserlerin yaratıldığı ortamları keşfe çıkacağız. Seine Nehri boyunda ve okyanus kenarında izlenimlerini tuvale aktardıkları mekanları, Normandiya’nın köylerini, kentlerini, en önemli duraklarını göreceğiz.

Bunların yanında 2. Dünya Savaşı’nın seyrini ve Dünya Tarihi’ni değiştiren Normandiya Çıkarmasının yapıldığı plajlar da programımızda önemli bir yere sahip.

+1. Gün İstanbul – Paris – Giverny – Rouen
İstanbul – Paris – Giverny – Rouen 

Claude Monet’nin Müze – bahçesiyle ünlü evini ziyaret etmek üzere Giverny’e gidiyoruz. Sanatçının 40 yıldan fazla yaşadığı evi ve “Empresyonizmin Sistine Şapeli” olarak tanımlanan eserinde işlediği Su Bahçesini, nilüferlerle kaplı havuzunu ve Japon köprüsünü gördükten sonra Rouen’a hareket ediyoruz.

Monet’nin çok etkilenip neredeyse günün her saatinde resmettiği katedrali, şehrin sembolü; yelkovanı olmayan Gros Horloge (Büyük Saat Kulesi), Eski Pazar Meydanı, İsa’ya adanmış bir kilisenin kalıntıları, modern Jean d’Arc Kilisesi ve Adalet Sarayı Rouen şehir turunda göreceğimiz yerler.

Konaklama Rouen (Hôtel Mercure Rouen Centre Champ-de-Mars 4* vb.)

https://all.accor.com/hotel/1273/index.fr.shtml

+2.Gün Fecamp – Etretat – Honfleur
Fecamp – Etretat – Honfleur

Kahvaltı sonrası, Fransa’nın gerek tarihiyle gerekse doğasıyla en ilginç bölgelerinden Normandiya sahillerine doğru yola çıkıyoruz. İzlenimci ressamlara ilham verip modellik yapan, büyük ölçülerde gel-git olaylarının yaşandığı kıyıları, uzun ve geniş kumsalları, falezleri ve kasabaları göreceğiz.

İlk durağımız Fécamp ve ünlü Benedictine Sarayı.

Eski Normandiya Dükalığı’nın başkenti Fécamp aynı zamanda “Sanat ve Tarih Kenti” ünvanına da sahiptir. 130 km uzunluğunda yüksek ve görkemli kayalıklardan oluşan Côte d’Albâtre’ın en gözde duraklarından biri olan kent, önemli bir balıkçı limanı olmasının yanında “ilahi iksirin doğduğu” yerdir. Biz de bir Gotik-Rönesans mimari şaheseri olan Palais Bénédictine’i ziyaret ediyor, 15. ve 16. yüzyıldan kalma olağanüstü sanat koleksiyonunu görüyoruz. Bu ziyareti Benedictine likörü tadımıyla tamamlayacağız.

Bir sonraki durağımız Etretat. 19. yüzyıla değin küçük bir balıkçı köyüyken bu tarihten itibaren ünlü bir sahil kentine dönüşen Etretat falezleriyle tanıyor. Sadece Gustave Courbet, Claude Monet, Camille Corot, Henri Matisse, Eugène Boudin gibi ünlü ressamlar değil aynı zamanda şair ve yazarlar da buralara hayran kalmıştır. Arsen Lupin karakterinin yaratıcısı Maurice Leblanc, Victor Hugo, Guy de Maupassant, Gustave Flaubert ve Alphonse Karr Etretat’nın tanınmasında önemli rol oynamışlardır. Yılda 3 milyondan fazla ziyaretçi çeken kentte dileyenler için falezleri yakından görmek de mümkün olacaktır.

Günün son ziyareti Honfleur’e.

Normandiya Turizmi’nin en etkileyici duraklarından olan bu eski balıkçı köyü Ressamlar Beldesi olarak anılır. Bir dönem Paris sosyetesinin yaz aylarını geçirdiği kentte, tarihi yapıların büyük bir bölümü özenle korunup günümüze kadar gelebilmiş. Ziyaretçileri adeta büyüleyen Honfleur; Vieux Bassin (Eski Liman), Fransa’nın en büyük ahşap kilisesi, tuz depoları, özel mimarisi ve tarih kokan sokaklarıyla bizleri bekliyor.

Konaklama Vieux Bassin kenarındaki otelimizde. (Le Cheval Blanc 3* vb)

https://www.hotel-honfleur.com/fr/

+3.Gün Trouville – Deauville – Çıkartma Plajları – Bayeux
Trouville – Deauville – Çıkartma Plajları – Bayeux

Kimilerince “Plajların Kraliçesi” olarak adlandırılan Trouville ile güne başlıyoruz. Côte Fleurie’de, Paris’e sadece iki saat mesafede, kimilerince “Plajların Kraliçesi” olarak adlandırılan Trouville; balıkçı limanının cazibesi, uzun kumsalının güzelliği, mimari mirasının zenginliği ve gastronomisiyle haklı bir şöhret elde etmiştir. Belle Epoque döneminin zarafetini koruya gelmiş, ilham arayışındaki ressam ve yazarlarla huzurlu ve keyifli bir yaşam peşindeki zenginlerin uğrak yeri olmuştur.

Deauville, Fransız Burjuvazisi ve aristokratların sayfiye yeri olarak seçmesi sonrasında saraylar, villalar ve lüks konutlarla donatılır. Günümüzde de Fransa’nın en prestijli sahil beldelerinden biri olarak karşımıza çıkar. Yat limanları, yarış pistleri, golf sahaları, kongre merkezi, eğlence mekanları, casinosu ve rengarenk plaj şemsiyeleri ile tam bir cazibe merkezidir.

Günün son ziyareti Çıkarma Plajlarına ayrıldı. Normandiya Çıkarması İkinci Dünya Savaşı’nın kilit olayıdır. Bölgeyi ziyaretimizde askeri mühendislik harikası olarak kabul edilen düzenlemeleri ve kalıntılarını görecek, çıkarma günü hazırlıklarından Paris’in kurtuluşuna, Normandiya Çıkarmasının hikayesine tanıklık edeceğiz.

Konaklama Bayeux

+4.Gün Mont Saint Michel – Saint Malo
Mont Saint Michel – Saint Malo

Bayeux denince ilk akla, 2007 yılında UNESCO’nun Uluslararası Dünya Belleği Kütüğü’ne kaydedilen ünlü işlemesi ya da duvar halısı (Tapisserie de Bayeux) gelir. Bayeux’de 11. yüzyılda yapımı gerçekleşen bu eseri ve kentin tarihi bölümünü görüyoruz.

“Mısır için Keops piramidi neyse Fransa için de Mont Saint Michel odur” der Victor Hugo. Orta Çağ insanlarına ilham veren, inancın sembolü, dini mimarinin en olağanüstü yapılarından biri olan manastırıyla “Batı’nın Harikası” kabul edilen, Fransa’nın en fazla ziyaretçi çeken bölgelerinden Mont Saint Michel’e geçiyoruz. Muhteşem silueti, rüzgâr ve gelgitlere rağmen sürekli yenilenen bir ihtişamla körfezden yükselen manastırıyla görenleri büyüleyen yerleşim 1979 yılında UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası Listesi’ne adını yazdırır.

Bir sonraki durağımız eşsiz bir siluete sahip, inanılmaz bir denizcilik destanı, harika konaklarıyla armatörler ve korsanların kenti, denize bakan güzel ve gururlu granit şehir Saint Malo. Taştan yapılmış bir gemiyi andıran surlarının üzerine çıkıp 12. yüzyıldan günümüze duvarların ardına gizlenmiş, dar sokaklarda, şehrin tarihi merkezinde dolaşacağız.

Konaklama Saint Malo’da.

+5.Gün Dinan – Paris
Dinan – Paris

Gezimizin en uzun parkuru olan günün programına Dinan’la başlıyoruz. Dinan da birçok Fransız kasabası gibi tarihi dokusunu çok iyi korumuş bir yerleşim. Biz de her an bir sürprizle karşılaşabileceğimiz tarih kokan dar sokaklarında, günümüze ulaşabilmiş 5 – 6 asırlık ahşap yapıların arasında dolaşacağız. Ardından Paris’e geçiyoruz.

Konaklama Paris

+6.Gün Paris – İstanbul
Paris – İstanbul

Paris’te Montmartre ve Rive Gauche’ta gezinip alışveriş için serbest zaman. Ardından da İstanbul’a dönüş için havaalanına geçiş.

Dileyenler Paris’te kalıp tatillerini diledikleri kadar uzatabilirler.

Oteller

Tur Ücreti:

Çift kişilik odada kişi başı 2490 €
Tek kişilik oda 2890 €

Ücrete dahil hizmetler:

  • THY ile İstanbul – Paris CDG gidiş – dönüş ekonomi sınıfı uçak bileti
  • 4 gece 4*, 1 gece 3* (konumu çok iyi) otelde oda/kahvaltı konaklama
  • 5 akşam yemeği
  • Claude Monet evi giriş ücreti
  • Fécamp Benedictine Sarayı giriş ücreti
  • Ünlü Benedictine likörü tadımı
  • Cidre tadımı
  • Calvados tadımı
  • Peynir tadımı
  • Tapisserie de Bayeux Müzesi giriş ücreti
  • Özel araçla programda belirtilen tüm karayolu ulaşımları
  • Fransız “guide – conferencier” belgeli Sanat Tarihçisi Dr. Mehmet Kürkçü rehberliği
  • Kent vergileri
  • Havalimanı vergileri
  • Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortası

Dahil olmayanlar: 

  • Öğle yemekleri
  • İçecekler
  • Otel ekstraları ve kişisel harcamalar
  • Fazla bagaj ücreti
  • Vize bedeli
  • Rehber ve şoför bahşişleri
  • Yurtdışı çıkış harcı (500 ₺)
  • İsteğe bağlı İptal ve Seyahat Sağlık Sigortası

Pasaport ve vize: 

  • Normandiya Gezisinde Schengen Vizesi zorunludur.
  • Pasaportunuzun en az 6 ay geçerli olması gerekmektedir.

Turun gerçekleşmesi için en az 10 katılımcı olması şarttır. Katılımcı sayısı 20 kişi ile sınırlıdır. Yeterli katılımcı sayısına ulaşılamadığı takdirde acente turu iptal etme hakkına sahiptir. Alınan uçak biletlerinde yapılacak olan değişiklik/iade işlemlerinden acente sorumlu değildir.

SİZİ ARIYALIM

    NORMANDİYA: TARİH, GASTRONOMİ VE DOĞANIN BULUŞTUĞU COĞRAFYA
     (5 Gece – 6 Gün)

    Dünya Tarihinde unutulmaz bir role sahip Normandiya’yı, Kuzeybatı Fransa’nın bu muhteşem bölgesini koşturarak değil, DOYA DOYA gezip yaşamaya ne dersiniz?

    Empresyonizm temalı bir geziye çıkmak; anı yaşamak, resimden duygulara geçmek, hissetmek ve yaşamaktır.

    Sanat tarihçisi ve arkeolog Dr. Mehmet Kürkçü rehberliğinde, empresyonizmin 150. Yılının kutlandığı bugünlerde özel bir gezide buluşuyoruz.

    Bölgenin imajına ve şöhretine yakışır harika bir program hazırladık. Farklı dönemlere ait mimari şaheserlerin yanında, ressamları kendine hayran bırakan muhteşem doğası, kırları, kartpostal güzelliğindeki küçük limanları, köyleri ve dünyaca ünlü mutfağıyla Normandiya bizleri bekliyor.

    Sizler de bu deneyimi yaşamak ister misiniz?

    İzlenimcilik akımının ünlü ressamlarının izinde, açık hava atölyelerinde ve bahçelerinde dolaşacağız. Muhteşem eserlerin yaratıldığı ortamları keşfe çıkacağız. Seine Nehri boyunda ve okyanus kenarında izlenimlerini tuvale aktardıkları mekanları, Normandiya’nın köylerini, kentlerini, en önemli duraklarını göreceğiz.

    Bunların yanında 2. Dünya Savaşı’nın seyrini ve Dünya Tarihi’ni değiştiren Normandiya Çıkarmasının yapıldığı plajlar da programımızda önemli bir yere sahip.

    +1. Gün İstanbul – Paris – Giverny – Rouen
    İstanbul – Paris – Giverny – Rouen 

    Claude Monet’nin Müze – bahçesiyle ünlü evini ziyaret etmek üzere Giverny’e gidiyoruz. Sanatçının 40 yıldan fazla yaşadığı evi ve “Empresyonizmin Sistine Şapeli” olarak tanımlanan eserinde işlediği Su Bahçesini, nilüferlerle kaplı havuzunu ve Japon köprüsünü gördükten sonra Rouen’a hareket ediyoruz.

    Monet’nin çok etkilenip neredeyse günün her saatinde resmettiği katedrali, şehrin sembolü; yelkovanı olmayan Gros Horloge (Büyük Saat Kulesi), Eski Pazar Meydanı, İsa’ya adanmış bir kilisenin kalıntıları, modern Jean d’Arc Kilisesi ve Adalet Sarayı Rouen şehir turunda göreceğimiz yerler.

    Konaklama Rouen (Hôtel Mercure Rouen Centre Champ-de-Mars 4* vb.)

    https://all.accor.com/hotel/1273/index.fr.shtml

    +2.Gün Fecamp – Etretat – Honfleur
    Fecamp – Etretat – Honfleur

    Kahvaltı sonrası, Fransa’nın gerek tarihiyle gerekse doğasıyla en ilginç bölgelerinden Normandiya sahillerine doğru yola çıkıyoruz. İzlenimci ressamlara ilham verip modellik yapan, büyük ölçülerde gel-git olaylarının yaşandığı kıyıları, uzun ve geniş kumsalları, falezleri ve kasabaları göreceğiz.

    İlk durağımız Fécamp ve ünlü Benedictine Sarayı.

    Eski Normandiya Dükalığı’nın başkenti Fécamp aynı zamanda “Sanat ve Tarih Kenti” ünvanına da sahiptir. 130 km uzunluğunda yüksek ve görkemli kayalıklardan oluşan Côte d’Albâtre’ın en gözde duraklarından biri olan kent, önemli bir balıkçı limanı olmasının yanında “ilahi iksirin doğduğu” yerdir. Biz de bir Gotik-Rönesans mimari şaheseri olan Palais Bénédictine’i ziyaret ediyor, 15. ve 16. yüzyıldan kalma olağanüstü sanat koleksiyonunu görüyoruz. Bu ziyareti Benedictine likörü tadımıyla tamamlayacağız.

    Bir sonraki durağımız Etretat. 19. yüzyıla değin küçük bir balıkçı köyüyken bu tarihten itibaren ünlü bir sahil kentine dönüşen Etretat falezleriyle tanıyor. Sadece Gustave Courbet, Claude Monet, Camille Corot, Henri Matisse, Eugène Boudin gibi ünlü ressamlar değil aynı zamanda şair ve yazarlar da buralara hayran kalmıştır. Arsen Lupin karakterinin yaratıcısı Maurice Leblanc, Victor Hugo, Guy de Maupassant, Gustave Flaubert ve Alphonse Karr Etretat’nın tanınmasında önemli rol oynamışlardır. Yılda 3 milyondan fazla ziyaretçi çeken kentte dileyenler için falezleri yakından görmek de mümkün olacaktır.

    Günün son ziyareti Honfleur’e.

    Normandiya Turizmi’nin en etkileyici duraklarından olan bu eski balıkçı köyü Ressamlar Beldesi olarak anılır. Bir dönem Paris sosyetesinin yaz aylarını geçirdiği kentte, tarihi yapıların büyük bir bölümü özenle korunup günümüze kadar gelebilmiş. Ziyaretçileri adeta büyüleyen Honfleur; Vieux Bassin (Eski Liman), Fransa’nın en büyük ahşap kilisesi, tuz depoları, özel mimarisi ve tarih kokan sokaklarıyla bizleri bekliyor.

    Konaklama Vieux Bassin kenarındaki otelimizde. (Le Cheval Blanc 3* vb)

    https://www.hotel-honfleur.com/fr/

    +3.Gün Trouville – Deauville – Çıkartma Plajları – Bayeux
    Trouville – Deauville – Çıkartma Plajları – Bayeux

    Kimilerince “Plajların Kraliçesi” olarak adlandırılan Trouville ile güne başlıyoruz. Côte Fleurie’de, Paris’e sadece iki saat mesafede, kimilerince “Plajların Kraliçesi” olarak adlandırılan Trouville; balıkçı limanının cazibesi, uzun kumsalının güzelliği, mimari mirasının zenginliği ve gastronomisiyle haklı bir şöhret elde etmiştir. Belle Epoque döneminin zarafetini koruya gelmiş, ilham arayışındaki ressam ve yazarlarla huzurlu ve keyifli bir yaşam peşindeki zenginlerin uğrak yeri olmuştur.

    Deauville, Fransız Burjuvazisi ve aristokratların sayfiye yeri olarak seçmesi sonrasında saraylar, villalar ve lüks konutlarla donatılır. Günümüzde de Fransa’nın en prestijli sahil beldelerinden biri olarak karşımıza çıkar. Yat limanları, yarış pistleri, golf sahaları, kongre merkezi, eğlence mekanları, casinosu ve rengarenk plaj şemsiyeleri ile tam bir cazibe merkezidir.

    Günün son ziyareti Çıkarma Plajlarına ayrıldı. Normandiya Çıkarması İkinci Dünya Savaşı’nın kilit olayıdır. Bölgeyi ziyaretimizde askeri mühendislik harikası olarak kabul edilen düzenlemeleri ve kalıntılarını görecek, çıkarma günü hazırlıklarından Paris’in kurtuluşuna, Normandiya Çıkarmasının hikayesine tanıklık edeceğiz.

    Konaklama Bayeux

    +4.Gün Mont Saint Michel – Saint Malo
    Mont Saint Michel – Saint Malo

    Bayeux denince ilk akla, 2007 yılında UNESCO’nun Uluslararası Dünya Belleği Kütüğü’ne kaydedilen ünlü işlemesi ya da duvar halısı (Tapisserie de Bayeux) gelir. Bayeux’de 11. yüzyılda yapımı gerçekleşen bu eseri ve kentin tarihi bölümünü görüyoruz.

    “Mısır için Keops piramidi neyse Fransa için de Mont Saint Michel odur” der Victor Hugo. Orta Çağ insanlarına ilham veren, inancın sembolü, dini mimarinin en olağanüstü yapılarından biri olan manastırıyla “Batı’nın Harikası” kabul edilen, Fransa’nın en fazla ziyaretçi çeken bölgelerinden Mont Saint Michel’e geçiyoruz. Muhteşem silueti, rüzgâr ve gelgitlere rağmen sürekli yenilenen bir ihtişamla körfezden yükselen manastırıyla görenleri büyüleyen yerleşim 1979 yılında UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası Listesi’ne adını yazdırır.

    Bir sonraki durağımız eşsiz bir siluete sahip, inanılmaz bir denizcilik destanı, harika konaklarıyla armatörler ve korsanların kenti, denize bakan güzel ve gururlu granit şehir Saint Malo. Taştan yapılmış bir gemiyi andıran surlarının üzerine çıkıp 12. yüzyıldan günümüze duvarların ardına gizlenmiş, dar sokaklarda, şehrin tarihi merkezinde dolaşacağız.

    Konaklama Saint Malo’da.

    +5.Gün Dinan – Paris
    Dinan – Paris

    Gezimizin en uzun parkuru olan günün programına Dinan’la başlıyoruz. Dinan da birçok Fransız kasabası gibi tarihi dokusunu çok iyi korumuş bir yerleşim. Biz de her an bir sürprizle karşılaşabileceğimiz tarih kokan dar sokaklarında, günümüze ulaşabilmiş 5 – 6 asırlık ahşap yapıların arasında dolaşacağız. Ardından Paris’e geçiyoruz.

    Konaklama Paris

    +6.Gün Paris – İstanbul
    Paris – İstanbul

    Paris’te Montmartre ve Rive Gauche’ta gezinip alışveriş için serbest zaman. Ardından da İstanbul’a dönüş için havaalanına geçiş.

    Dileyenler Paris’te kalıp tatillerini diledikleri kadar uzatabilirler.

    Oteller

    Tur Ücreti:

    Çift kişilik odada kişi başı 2490 €
    Tek kişilik oda 2890 €

    Ücrete dahil hizmetler:

    • THY ile İstanbul – Paris CDG gidiş – dönüş ekonomi sınıfı uçak bileti
    • 4 gece 4*, 1 gece 3* (konumu çok iyi) otelde oda/kahvaltı konaklama
    • 5 akşam yemeği
    • Claude Monet evi giriş ücreti
    • Fécamp Benedictine Sarayı giriş ücreti
    • Ünlü Benedictine likörü tadımı
    • Cidre tadımı
    • Calvados tadımı
    • Peynir tadımı
    • Tapisserie de Bayeux Müzesi giriş ücreti
    • Özel araçla programda belirtilen tüm karayolu ulaşımları
    • Fransız “guide – conferencier” belgeli Sanat Tarihçisi Dr. Mehmet Kürkçü rehberliği
    • Kent vergileri
    • Havalimanı vergileri
    • Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortası

    Dahil olmayanlar: 

    • Öğle yemekleri
    • İçecekler
    • Otel ekstraları ve kişisel harcamalar
    • Fazla bagaj ücreti
    • Vize bedeli
    • Rehber ve şoför bahşişleri
    • Yurtdışı çıkış harcı (500 ₺)
    • İsteğe bağlı İptal ve Seyahat Sağlık Sigortası

    Pasaport ve vize: 

    • Normandiya Gezisinde Schengen Vizesi zorunludur.
    • Pasaportunuzun en az 6 ay geçerli olması gerekmektedir.

    Turun gerçekleşmesi için en az 10 katılımcı olması şarttır. Katılımcı sayısı 20 kişi ile sınırlıdır. Yeterli katılımcı sayısına ulaşılamadığı takdirde acente turu iptal etme hakkına sahiptir. Alınan uçak biletlerinde yapılacak olan değişiklik/iade işlemlerinden acente sorumlu değildir.

    SİZİ ARIYALIM

      Call Now Button